Söğüt
Söğütler, almaşık, bazen hemen hemen karşıt, uzun yapraklı, kısa saplı ağaç ya da ağaççıklar’dır. Yapraklarını kışın döker. 250 kadar da türü vardır. Tomurcukların iç yanı yünsü tek bir pulla kaplıdır. Birey eşli ve sapsız olan çiçekleri tırtılsı başaklar halinde topludur.
Erkek çiçeklerde serbest ya da birbirine kaynamış 2 ila 5 erkek organ vardır; dişi çiçekler üstünde iki tepeciği bulunan bir yumurtalık durumundadır. Meyvesi iki çene halinde açılan bir kapçıktır; küçük tohumları birçok ipeksi tüy taşır.
Söğüt, genellikle nemli topraklarda biten, dere ve su kenarlarına dikilen bir orman ağacı türüdür. Bazılarının esnek ve dayanıklı dalcıkları sepet yapımında kullanılır. Türlerin pek çoğu aralarında melezleşir.
Türkiye’de en fazla rastlanan Söğüt türü ak Söğüt’tür(salix alba). Bu söğüt 25-30 m’ye ulaşabilen ve 100 yıl kadar yaşayabilen bir ağaçtır. Söğütlüklerde ve dere boylarında yetiştirilir.
Aksöğütten başka şu türler bulunur: Yaygın bir süs ağacı olan ve 8-10 metreye ulaşan, sarkık dallı salkımsöğüt (S. Babylonica ya da S. pendula); çoğunlukla Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu’da görülen ve dalların esnekliğinden ötürü sepetçiliğe çok elverişli olan sorgun ya da sepetçi söğüdü (S. viminalis) dür.
Sorgun, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde özellikle Kastamonu, Daday, Kızılcahamam’da yetişen gevrek söğüt (S. fragilis) türüdür. Sorgun ve Sepeçi Söğüdü, Ak Söğüt’le birlikte dar yapraklı söğüt ya da sorgun söğüdü diye adlandırılır. Belgrad ormanlarında, Sapanca Zonguldak, Bolu yörelerinde yetişen söğütlere boz söğüt (S. cinerea) adı verilmiştir.
Hemen hemen tüm orman bölgelerinde yetişen, hızla gelişen fakat 50 yıldan fazla yaşamayan, odunundan kazık, herek, sırık yapımında yararlanılan söğüt türüne keçi söğüdü (S. caprea) adı verilmiştir. Ankara, Kızılcahamam, Malatya dolaylarında yetişen söğüt türüne erguvani söğütü (S. purpurea) adı verilmiştir. Bursa, Gümüşhane, Çoruh ve Erzurum yörelerinde yetişen söğüt türüne badem yapraklı söğüt (S. amygdalinea) adı verilir. Bolu, Düzce, Ilgaz dağı bölgesinde yetişen söğüte iğde yapraklı söğüt (S. alargnos) adı verilmiştir.
Söğüt ağacı, Söğütgiller ailesinden Salix cinsini oluşturmakta olan boylu ağaç ya da bodur çalı halinde bulunabilen, büyük bir kısmı kışın yapraklarını döken, ender olarak da her mevsim yeşil kalmayı başaran odunsu bitkilerin genel adıdır.
Bu ağacın kabuğundan elde edilmekte olan salisin vücuda girdiği zaman metabolize olarak Aspirin ilacının aktif maddesi olarak bilinen salisik aside dönüştürüldüğü bilinmektedir.
Söğüt ağacının morfolojik özelliklerine baktığımız zaman tek bir pulla örtülmüş olan tomurcuklarının çoğunlukla sürgüne yatmış durumda olduğu görülür.
Sürgünler üzerindeki sıralışına bakıldığı zaman ise dizilişlerinin çok sıralı sarmal, birkaç türünde de almaşık olduğu ve tepe tomurcuklarının da pseudoterminal olduğu görülmektedir.
Ağacın yapraklarının parçalanmamış halde olduğu, sade olduğu ve uzun şerit halinde ya da eliptik yapıda olduğu görülür. Ayrıca kenarlarının tam ya da bezeli ve ince, kaba, dilimli dişli olduğunu söyleyebiliriz.
Bu özelliklerinin yanı sıra yapraklarının genellikle kısa saplı olduğu ve büyük bir çoğunluğunun da kulakçıkları bulunduğu görülmektedir.
Ağacın yan duruma sahip çiçek kurullarının ise başak halinde dik duruşa sahip olduğu görülmektedir. Bazı türlerinin çiçek açma dönemi yapraklanmadan evvel olabildiği gibi bazılarında da yapraklanma ile aynı zamanda olabilmektedir. Ayrıca çiçeklerinin bir cinsli, iki evcikli ve entomogam olduğu da söylenebilmektedir. Söğüt ağacı oldukça kolay bir şekilde kök yapabildiği için tohumları da kısa zamanda çimlenme özelliğini kaybetmez. Tohumlarının çimlenme özelliğini kısa sürede kaybetmemesine bağlı olarak üretilmelerinin de hemen hemen her yerde çelikle ve kök sürgünü ile olabilmektedir.
Diğer adları Salix alba, willow, saule olarak bilinen bu ağacın genellikle su kenarlarında yetiştiği, uzun boylu ya da bodur bir ağaç olduğu bilinmektedir. Meyveleri kapsül şeklinde olan ağacın dal kabuklarının içeriğinde salisin glikozidi ve tanen bulunmaktadır. Bu ağaç ev ilaçlarında kullanılmaktadır ve hemen her yerde rahatlıkla büyüyebilmektedir.
Söğüt ağacının faydalarına baktığımız zaman ateşi düşürdüğü, ishali kestiği, kanamayı dindirdiği, mikropları öldürdüğü, iştah açtığı ve vücuda kuvvet verdiği görülmektedir. Bunların yanı sıra romatizma ağrılarına da iyi gelen ağacın mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olduğu, uykusuzluğu giderdiği, sinirleri yatıştırdığı, aybaşı kanamalarını düzenlediği görülmektedir.
Söğüt yaprağının soğuk suyla içildiği zaman gebeliği önlemektedir. Ayrıca söğüt yaprağının da ezilip siğilin üzerine 10 dakika hafif bastırılmak suretiyle temas ettirilmesi durumunda fayda ettiği görülmektedir. Söğüt ağacının dal kabuklarının, yapraklarının ve köklerinin kullanılması mümkündür. Kurutulmuş söğüt kabuğu ya da yaprağını haşlayarak hazırladığınız çayı içebileceğiniz gibi egzama gibi cilt hastalıkları için haricen kullanabilmeniz de mümkündür.